OSMANLI FERAŞET SÜPÜRGESİ

Osmanlı feraşet süpergesi. Osmanlı devrinde Haremeyn-i Şerifeyn’in temizliğinde kullanılan eşyalar, mukaddes sayılır, şerefli mekânlarda hizmet ettikleri için onlara özel değer verilirdi. Zamanla eskiyen ve kullanılamaz hâle gelen bu objeler asla zayi edilmez, başta padişah olmak üzere hatırı sayılır kişilere arz edilmek üzere payitahta yollanırdı. Bir ömür mukaddes beldelerin tozuna toprağına hasret çekenler, bir nebze de olsa dindirirlerdi özlemlerini. Bu mukaddes eşyalar içerisinde en önemlisi, hiç şüphesiz ferrâşlar tarafından Harem-i Saadet’in temizliğinde kullanılan ve hurma yapraklarından yapılmış süpürgelerdi. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Medine’nin tozu, cüzzam hastalığına şifadır.” sözleri, tozları süpüren bu nesneleri daha da özel hâle getirmişti. Hususiyle İstanbul’a, padişahlara gelen bir hediye vardı ki Osmanlı sultanları, yeryüzündeki en nadide mücevherlerden daha değerli bilirlerdi bunu. Peygamberimiz’in türbesinin tozları, başta devekuşu tüyü olmak üzere kıymetli kuşların tüyleriyle alınır ve bu tüyler, her yıl Surre Alayı ile padişaha teberrüken gönderilirdi. Hicaz hizmetkârlığının şerefine, süpürgeciliğin sembolü olarak padişahlar, bu tüyleri sarıklarındaki sorguçlara iliştirir, başlarının üstünde iftiharla gezdirirlerdi. Bugün, Topkapı Sarayı Müzesihazine bölümünde sergilenen padişah sorguçlarına baktığımızda, zümrüt ve elmasların arasından çıkan tüylerin büyük çoğunluğunun uç kısımlarının aşınmış olduğunu görürüz. Ayrıca müze koleksiyonunda Haremeyn’den gelen teberrükât eşyaları arasında süpürgeler, toz bezleri, kürekler, süngerler, yelpazeler, kova ve maşrapalar da yer almaktadır. Bütün bunlar, ecdadımızın mukaddes beldelerin tozuna toprağına bile ne denli kıymet verdiğinin apaçık bir göstergesidir. 34 cm